Emeklilik için primlerinizin ödendiğini kontrol edin
İşe giriş bildirgesi, sigortalının çalıştırılacağına ilişkin bir bildirim niteliğinde olmakla birlikte, dört aylık dönem bordrosu (aylık prim ve hizmet belgesi) SGK’ya verilmediği takdirde söz konusu işe giriş bildirgesinin emeklilik açısından bir faydası bulunmuyor. Yargıtay fiilen çalışılmadıkça ve bu ortaya konulmadıkça sigortalılıktan bahsedilemeyeceğini, hizmet akdinin varlığının tek başına sigortalılık ve emeklilik için yeterli olmadığını belirtiyor.
Ücretli olarak çalışanlar aktif çalışma süresini doldurup, diğer şartları da yerine getirdiklerinde, haklı olarak, emekli olmayı hayal ediyor.
Çalışma süresince ayrıntıları düşünmeyen belki de bir iş bulduğu için sesini çıkarmamayı tercih eden, işçiler emeklilik aşamasına geldiklerinde kendileri ile ilgili bazı bildirimlerin eksik, hatalı yapıldığını hatta hiç yapılmadığını fark edip işverenlerle ihtilafa düşüyor. Mesela bu köşede sık sık dile getirdiğim sorunlardan birisi, işçilerin sigortasız kayıt dışı olarak çalıştırılması, bu alandaki en büyük problemlerden birisi. Sigortalılığı bildirilenler de yarım gün çalışıyor gibi gösterilebiliyor. Bundan başka fiilen alınan maaş üzerinden prim ödenmeyip asgari ücret üzerinden maaş alınıyor gibi gösterilerek daha düşük tutarda prim ödemeleri yapılıyor. Asgari ücretten vergi almayı düşünmeyen hükümet, bu handikabı nasıl aşacak merak ediyorum doğrusu.
İşçi ve işveren ilişkilerindeki uyuşmazlıklardan birisi de hizmet tespitleridir. İşçiler bu ihtilaflarda önce idareden mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. İdari alanda istediklerini elde edemeyenler de haklarını yargıya taşıyarak elde etmeye çalışıyor. İşçinin işe ne zaman başladığı, kaç yıl çalıştığı gibi hususlar ihtilaf konusu olduğunda bunu çözmek çok kolay değil. Bu yüzden genel olarak bu ihtilaflar mahkemelerde çözülüyor. Hizmet tespitine ilişkin yargıya taşınan bu problemlerde karşılaşılan durumlardan birisi de sigortalı adına işe giriş bildirgesi verilip dönem bordrosu verilmemesidir. İşe giriş bildirgesi, sigortalının çalıştırılacağına ilişkin bir bildirim niteliğinde olmakla birlikte, dört aylık dönem bordrosu (yeni adıyla aylık prim ve hizmet belgesi) SGK’ya verilmediği takdirde söz konusu işe giriş bildirgesinin emeklilik açısından bir faydası bulunmuyor. SGK Kanunu’nda bu tür hizmet tespiti davalarının ispatlanması yönünde özel bir yöntem öngörülmüyor. Bazı durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması da çok zor. Bu belge ve deliller bir şekilde temin edilebilirse sigortalı sayılması gereken sürelerin tespit edilmesinde güçlü bir delil olarak kullanılıyor. Ama mahkemeler bu belgelerin bulunmadığı durumlarda farklı yollarda araştırmalar yapmak durumunda kalıyor. Yani bu tür delillerin bulunmaması istemin reddine gerekçe teşkil etmiyor. Mahkemeler somut bilgilere dayanmaları ve inandırıcı olmaları şartıyla bordrolar, şahitler ve iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer delillerle de sonuca gidilebiliyor.
Yargıtay re’sen tespit istiyor
Yargıtay, konu ile ilgili olarak verdiği bir kararda; sigortalılığın başlaması için çalışmanın gerçekleşmiş olması gerektiğini, gerçekten fiilen çalışılmadıkça ve bu ortaya konulmadıkça sigortalılıktan bahsedilemeyeceğini, hizmet akdinin varlığının tek başına sigortalılık ve emeklilik için yeterli olmadığının altını çizmiştir. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koymak için, işe giriş bildirgesiyle birlikte sigortalının gün sayısının, kazanç durumunun, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgilerinin yer aldığı form ve 4 aylık prim bordroları gibi kuruma verilmesi zorunlu belgeler delil olarak sunulabilir. İşverenlerce düzenlenip süresi içerisinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığını ortaya koymak bakımından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, fiili çalışmanın varlığının ispatlanması gerekir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksi takdirde, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum oluşur. Yargıtay, bu yüzden, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli delillerin aranması gerektiğini, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakimin, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemesi gerektiğini belirtmiştir.
Sonuç olarak işverenlerce düzenlenip süresi içerisinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli değildir. Bu nedenle işe giriş bildirgesinin verilip yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli deliller gerekmektedir. Aksi takdirde sadece işe başlama bildirimi veren fakat fiilen çalışmayan kişilerin de tıpkı gece gündüz emeğiyle çalışan diğer çalışanlar gibi emekli olmaları ve yaşlılık aylığı almaları söz konusu olacaktır ki, bu durum ikinciler aleyhine haksızlığa sebep olacaktır.
İki maaş olabilir mi?
Soru: Babam Zonguldak’ta maden ocağında çalışıyordu. Kanser oldu. Malulen SSK’dan emekli oldu. 1992’de vefat etti. Annem onun maaşını almaya devam ediyor. Babamdan sonra annemin babası da vefat etti. Dedem de Bağ-Kur emeklisiydi. Maaşını anneannem alıyordu. O da vefat etti. (2001 yılıydı yanlış hatırlamıyorsam). Annem, dedemin emekli maaşını da alabilir mi? Alabiliyorsa, anneannemin vefatından itibaren almadığı maaşları da alabiliyor mu?
Cevap:
Anneniz eşinden dolayı SSK’dan, babasından dolayı da Bağ-Kur’dan emekli maaşı alabilir. Çünkü iki maaş farklı sosyal güvenlik kurumlarından (SSK, Bağ-Kur) bağlanmış. Annenizin babasından maaş alabilmesi için SGK’ya başvurması gerekiyor. Başvuru yapılmadıysa anneannenizin vefat tarihinden sonraki maaşları alamazsınız.
Yusuf Keleş
Ücretli olarak çalışanlar aktif çalışma süresini doldurup, diğer şartları da yerine getirdiklerinde, haklı olarak, emekli olmayı hayal ediyor.
Çalışma süresince ayrıntıları düşünmeyen belki de bir iş bulduğu için sesini çıkarmamayı tercih eden, işçiler emeklilik aşamasına geldiklerinde kendileri ile ilgili bazı bildirimlerin eksik, hatalı yapıldığını hatta hiç yapılmadığını fark edip işverenlerle ihtilafa düşüyor. Mesela bu köşede sık sık dile getirdiğim sorunlardan birisi, işçilerin sigortasız kayıt dışı olarak çalıştırılması, bu alandaki en büyük problemlerden birisi. Sigortalılığı bildirilenler de yarım gün çalışıyor gibi gösterilebiliyor. Bundan başka fiilen alınan maaş üzerinden prim ödenmeyip asgari ücret üzerinden maaş alınıyor gibi gösterilerek daha düşük tutarda prim ödemeleri yapılıyor. Asgari ücretten vergi almayı düşünmeyen hükümet, bu handikabı nasıl aşacak merak ediyorum doğrusu.
İşçi ve işveren ilişkilerindeki uyuşmazlıklardan birisi de hizmet tespitleridir. İşçiler bu ihtilaflarda önce idareden mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. İdari alanda istediklerini elde edemeyenler de haklarını yargıya taşıyarak elde etmeye çalışıyor. İşçinin işe ne zaman başladığı, kaç yıl çalıştığı gibi hususlar ihtilaf konusu olduğunda bunu çözmek çok kolay değil. Bu yüzden genel olarak bu ihtilaflar mahkemelerde çözülüyor. Hizmet tespitine ilişkin yargıya taşınan bu problemlerde karşılaşılan durumlardan birisi de sigortalı adına işe giriş bildirgesi verilip dönem bordrosu verilmemesidir. İşe giriş bildirgesi, sigortalının çalıştırılacağına ilişkin bir bildirim niteliğinde olmakla birlikte, dört aylık dönem bordrosu (yeni adıyla aylık prim ve hizmet belgesi) SGK’ya verilmediği takdirde söz konusu işe giriş bildirgesinin emeklilik açısından bir faydası bulunmuyor. SGK Kanunu’nda bu tür hizmet tespiti davalarının ispatlanması yönünde özel bir yöntem öngörülmüyor. Bazı durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması da çok zor. Bu belge ve deliller bir şekilde temin edilebilirse sigortalı sayılması gereken sürelerin tespit edilmesinde güçlü bir delil olarak kullanılıyor. Ama mahkemeler bu belgelerin bulunmadığı durumlarda farklı yollarda araştırmalar yapmak durumunda kalıyor. Yani bu tür delillerin bulunmaması istemin reddine gerekçe teşkil etmiyor. Mahkemeler somut bilgilere dayanmaları ve inandırıcı olmaları şartıyla bordrolar, şahitler ve iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer delillerle de sonuca gidilebiliyor.
Yargıtay re’sen tespit istiyor
Yargıtay, konu ile ilgili olarak verdiği bir kararda; sigortalılığın başlaması için çalışmanın gerçekleşmiş olması gerektiğini, gerçekten fiilen çalışılmadıkça ve bu ortaya konulmadıkça sigortalılıktan bahsedilemeyeceğini, hizmet akdinin varlığının tek başına sigortalılık ve emeklilik için yeterli olmadığının altını çizmiştir. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koymak için, işe giriş bildirgesiyle birlikte sigortalının gün sayısının, kazanç durumunun, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgilerinin yer aldığı form ve 4 aylık prim bordroları gibi kuruma verilmesi zorunlu belgeler delil olarak sunulabilir. İşverenlerce düzenlenip süresi içerisinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığını ortaya koymak bakımından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, fiili çalışmanın varlığının ispatlanması gerekir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksi takdirde, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum oluşur. Yargıtay, bu yüzden, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli delillerin aranması gerektiğini, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakimin, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemesi gerektiğini belirtmiştir.
Sonuç olarak işverenlerce düzenlenip süresi içerisinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli değildir. Bu nedenle işe giriş bildirgesinin verilip yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli deliller gerekmektedir. Aksi takdirde sadece işe başlama bildirimi veren fakat fiilen çalışmayan kişilerin de tıpkı gece gündüz emeğiyle çalışan diğer çalışanlar gibi emekli olmaları ve yaşlılık aylığı almaları söz konusu olacaktır ki, bu durum ikinciler aleyhine haksızlığa sebep olacaktır.
İki maaş olabilir mi?
Soru: Babam Zonguldak’ta maden ocağında çalışıyordu. Kanser oldu. Malulen SSK’dan emekli oldu. 1992’de vefat etti. Annem onun maaşını almaya devam ediyor. Babamdan sonra annemin babası da vefat etti. Dedem de Bağ-Kur emeklisiydi. Maaşını anneannem alıyordu. O da vefat etti. (2001 yılıydı yanlış hatırlamıyorsam). Annem, dedemin emekli maaşını da alabilir mi? Alabiliyorsa, anneannemin vefatından itibaren almadığı maaşları da alabiliyor mu?
Cevap:
Anneniz eşinden dolayı SSK’dan, babasından dolayı da Bağ-Kur’dan emekli maaşı alabilir. Çünkü iki maaş farklı sosyal güvenlik kurumlarından (SSK, Bağ-Kur) bağlanmış. Annenizin babasından maaş alabilmesi için SGK’ya başvurması gerekiyor. Başvuru yapılmadıysa anneannenizin vefat tarihinden sonraki maaşları alamazsınız.
Yusuf Keleş
Konular
- Sigortalı İşe Giriş ve İşten Ayrılış Bildirgeleri
- SGK Duyuruları
- AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİNE MESLEK KODLARININ EKLENMESİ HAKKINDA DUYURU
- SGK Rapor Girişi Sorgulama
- SGK E-Ödenek Sistemi Girişi
- Genel Sağlık Sigortası
- Genel Sağlık Sigortası Nedir?
- GSS Borç Sorgulama
- GSS Primi Ne Kadar
- SGM nedir
- ESGM Hizmetleri Sorgulama
- SSK Hizmet Dökümü
- Ne Zaman Emekli Olabilirim?
- 4C EMEKLİLİK HİZMET SÜRESİ VE YAŞ HESABI
- Bağkur emeklilik hesabı
- GSS ile emeklilik varmı
- E-Reçete
- E-Reçete Medula Eczane Girişi
- DOKTOR BİLGİ BANKASI
- SGK, Özel Hastane Fark Ücreti Kalkıyor, Ücretsiz Tedavi
- Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Nedir, Özel Hastane Anlaşmalı Sigorta
- Ebordro maaş bordrosunu öğrenme
- “İntibak Zammı Bulunmamaktadır” Ne Demek
- 'E-haciz' uygulaması nasıl çalışıyor
- Borcu olanlar dikkat! e-haciz geliyor
- e-okul karne notu - lise ve ilk okul Karne sonuçları
- SGK sizi de mahkemeye verebilir
- SGK Rapor Parası Sorgulama
- SGK açıkladı! Ne zaman emekli olcaksınız?
- 4 milyon kişiye af müjdesi